UMUT ÇIKMAZI


DRSNTP RESİMLERİ

BALATTAN GALATA KULESİNE BİR BAKIŞ

Belki tükeniş yeni bir başlangıç olabilir hayat devam ederken: insan her canlı gibi doğar yaşar ve ölür. Ancak, iki şekilde
1- doğar , yaşar sürüm, sürüm; sürünerek. Ömrü boyunca hiç yüzü gülmez. Hangi dalı tutsa elinde kalır,işte gözün bak, işte dilin konuş işte beynin düşün işte kalbin sev işte senin inancın dediler kaderden açıkça bahsetmediler onlar gerçekleri kendileri için bile düşünmekten ve dile getirmekten korktular nedir ne değildir diye saltanatları ellerinden

GİDER DİYE KORKTULAR HEP KENDİLERİNİ DÜŞÜNDÜLER ONLAR

2-işte onlar, geri plandaki mutlular.  Kendi huzurları ve menfaatleri her şeyin üstündedir onlar için, hem geri planda kalmayı tercih ederler, hemde onlar elittirler .Geride olmak ve elit olmak, kaymak tabaka olmak. işte onlar, insanların inançlarına bile kendi konumları gereği müdahale ederek gerçekleri açıklamazlar insanlara: adaletin kendi maddi çıkarları nasıl gerektirirse öyle  olduğu düşüncesine iterler insanları işte bu yönüyle elitler kendileri cehenneme gideceklerdir. Sürünenlerin laneti var çünkü onların üzerinde, sürünenlerin hakları var sürünenlerin saçma sapan bilgilerle donatılmasına ön ayak oldukları için sorumludurlar. Kendi devasa servetlerinden belirli günlerde on kuruş bağış yapmak onların kendi inançlarının gereğidir 

NİHAVENT
Sen kimseyi sevemezsin sevmeyeceksin; Dünyada mutlu insan varmıdır acaba? Kırk sene geriye bakıyorum mutluluk kelimesine bir anlam veremiyorum. Dünya insana dar geliyor çoğu zaman, kendimi muhasebeye çektim acaba bu düşüncelerim karamsar oluşumdanmı diye çok uzun zaman bekledim kılı kırk yardım karamsarlık olmadığını anladım. Belkide otuz yıl işçilik yapmış olmamdan böyle düşünüyorumdur. Sıcak pres işi yapıyorum o yıllar dışarıdan rüzgar ocağa üstten vuruyor ocaktan gelen sıcak hava burnumdan giriyor içimin yandığını nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum içimin acısından gözlerimden yaşlar geliyor. 

Materyalistler kasalarını doldurup hakimiyetlerini sürdürsünler diye hayatı zindandan ibaret bir işçilik dünyanın zulmünü sırtlarında taşıyan işçilerin hakkını nasıl ödeyecekler bakalım bir son var hesap vermek var. İşçilerin hala bugün birçok fraksiyona alet edilmeleri sosyalizm, komünizm, faşizm gibi ahlaki açıdan bakıldığında işçilerin dağılmalarına ve birçok haklarını kaybetmelerine sebebiyet vermektedir. Sendikalar günümüzde görevlerini yapamıyorlar birçok sektörde sendikalar yok yada bir şekilde uzaklaştırılmışlardır buna bağlı olarak işçilerin haklarıda gaspedilmektedir. Ne bayramı yahu yanan gözlerimi bu bayramlar geri getirebilirmi. Günde on saatin üstünde çalışan adamın bayramı olsa ne olur olmasa ne olur. İki işçinin bir sohbetine tanık oldum vaktiyle iki genç işçi konuşuyorlar 

-dün kızın babası bana bozuk attı kızımdan uzak dur bende işçiye verilecek kız yok dedi; öteki cevap veriyor 
-boş ver bulursun birini 
-seviyorum abi ya 
-bırak oğlum bu işleri işçisin sen hiç kimseyi sevemezsin; zavallı o günden sonra o meşhur şarkıyı diline dolamıştı. abi galiba bu şarkının sözlerini yazanda işçi bizim gibi sen kimseyi sevemezsin sevmeyeceksin rüzgarların önünde kuru bir yaprak gibi sürükleneceksin şefkat nedir aşk nedir ömrünce bunu bilmeyeceksin;. Benim için hergün işçi bayramı. Önce işçilerinizin hakkını ödeyin ondan sonra diğer önemli işlerinizle ilgilenin, sayın: müslüman işadamları devrimi kendi nefislerinizde başlatın.




      











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLGİYİ ÖĞRENMEK YADA ÇALMAK

DİSTOPYA