Kayıtlar

Dedüksiyon

Atatürk diyorki  Türkiye Cumhuriyeti ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan ve kendini Türk hisseden herkes Türktür. Ne mutlu Türküm diyene  Bu ülkenin adı TÜRKİYE Cumhuriyeti Üniter yapısı vardır TÜRKİYE CUMHURİYETİ Olmasa da başka bir adı olsaydı yine ÜNİTER Bir yapısı olacaktı olmazsa olmaz yoksa parça parça olursa kontrol olmaz bu halde bile derebeylik düzenini bu üniter yapı durduramamış üstesinden gelememiştir, sadece kontrol edebiliyor NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE Cümlesi aslında feodaliteye karşı söylenmiş bir cümledir bireylere karşı değil zaman, zaman kürt, çerkez, gürcü, laz, ve bütün vatandaşlarımız bu ülkede önemli yerlerde görev almışlardır, bunların içinde cumhur başkanı ve başbakan ve bakanlar olmuştur, ayrım yok eğer olsaydı böyle önemli makamlara gelebilirlermiydi.  Yakın dönem edebiyatçılara bir bakın mesela YAŞAR KEMAL İNCE MEMET Kitabında feodaliteye karşı mücadele eden bir kişiyi anlatır, derebeylerine karşı  bir ince memet karakterini üretmiştir yani fikr...

DİSTOPYA

Resim
Boğaziçinde martılar  drsntp resimleri: Hep karamsar her zaman umutsuz uçuk ve kaçık şeylerin bir araya gelerek duygu patlamasına yol açtığı toplumlarda insanlar hiç bir şey için bir araya gelerek istişare yapamaz ve hiç bir şey için sağlıklı kararlar veremezler: Saray erkanının ezikliğini anlatan müzik başka köylünün müziği başka kenar mahallenin müziği başkadır bu müzik türlerinin içinde aşk sevinç kan göz yaşı kin nefret olsada ortak özellikleri çıkış noktaları olan yerlerdeki bireylerin suistimal edilmiş olmalarıdır: Birinci dünya savaşında neden savaştıklarını bilmeyen alman askerlerini gayrete getirmek için Hans leip isimli bir askerin lambanın altında bir kızla sohbet etmeyi hayal ederek yazdığı ve nöbetteki genç askerlerin şarkısı olarak yayınlanan ve Norbert Schultze tarafından 1938 de bestelenmiş 2inci dünya savaşında Marlene Dietrich tarafından seslendirilerek şarkının hep popüler olarak kalmasını sağlamıştır.  Naziler dünyayı işgal etmek için bu şarkıyı teo...

BİLGİYİ ÖĞRENMEK YADA ÇALMAK

Resim
BİLGİYİ ÇALMAK  Yağma anlayışı, bilginin kitleler tarafından öğrenilmesine izin vermez, çünkü bilgi, kitlelerin ayağa kalkmasını sağlar ve bilgili kitleler, talan anlayışını ortadan kaldırır. Aslında talan anlayışı cahildir, bilgi çalarak ve kaos yaratarak beslenir. Ancak, bilginin odak noktası olan yerler var ve yağma zihniyeti oradan alabildiğini alır, kopartabildiğini kopartır, küçük bir parçası bile bir karmaşa yaratmak için yeterlidir. Bilgiyi öğrenmek uygar kimselerin işidir onlar yağma anlayışına karşıdırlar, uygar insanlar bilgiye aşıktırlar öğrenir ve öğretirler ve tüm dünyanın refah seviyesini yükseltmek için çalışırlar. Bilgiyi öğrenmek, istemek gerekir, bilgi çalmak en büyük hırsızlıktır. Bir şeyleri sorguladığınız oluyor mu, “Ben ne yapıyorum, yerim neresi?” diye düşündüğünüz oluyormu hiç. 

PARAMETRE

Resim
Drpictures: Yenimahalle kumsal  Yıllar önce bir murahhas aza İzmit'e gitmek için Haydarpaşa Tren istasyonuna gelir ve tren kalkana kadar vakit geçirmek için yakındaki bir birahane ye gider, birşeyler yerken biraz bira, biraz daha etkili başka şeyler derken iyice sarhoş olur.  Adam gözlerini açtığında bakarki tren Sakarya'da - tüh İzmit'te inmem gerekirdi der trenden iner ve İzmite gidecek olan öteki hattan gelen trene bilet alır ve beklerken dışarda birşeyler yiyip içer.  Murahhas aza gözlerini açtığında bakarki tren Haydarpaşa da. Adam uyuya kaldığı yerde kafasını masaya vurarak uyanır ve bir sigara yakar - vay canına ben bu rüyayı daha önce de gördüm der ve meyhaneden çıkarken söylenir - falanlardan filan doğarken filanlardan falan doğuyor falan filan.

BAŞKA ZAMAN

Resim
YALNIZLAR. Bir başka zamanda fırtınalar içinde uzun yürüyüşleriyle hiç bitmeyen azimleri kalb kırıklıkları hayata küsmüşlükleri imkansızlıkları ve ümitsiz anları tek birikimleri olan kuş uçmaz kervan geçmez anların (yalnız insanlarının) karamsarlıklar içinde yenilik ve tazelik arayışlarının bitmeyen gayretlerinin karşısında henüz açılmamış kapıların delinmemiş dağların hasretle bekliyor olmasının verdiği cesaretle meydana gelen coşkularının yüksek kararlılık ateşiyle yoğrulmasının neticesinde en karanlık zamanların kasvetli havasının içinde akarak ilerlerler. Drsntp:

BEKLENEN

Resim
Atarlarda toprağa arkalarına bile bakmadan çekip giderler Yürümeye başladığında güneş batmak üzereydi saatine baktı yaklaşık altı saatten beri yürüyordu sabahın dördü olmuştu neredeyse: son sigarasını yaktı ve o saatte açık olan bir büfeden bir paket sigara aldı az ilerde açık olan kafeteryaya doğru yürüdü elinde yanmakta olan  sigarayı attı salona girdi bir sandalye çekerek dışarıdaki bir masanın yanına oturdu şapkasını arkadan kaldırarak yüzüne doğru indirdi ve ayaklarını öne doğru uzattı: eskilerden bir şarkı çalıyordu  şarkının sözleri dikkatini çekmişti; salona girerken istediği kahve geldi eliyle fincanı yoklarken ayaklarını geri çekti toparlandı bir eliyle şapkasını çıkartıp masanın üzerine bıraktı. -Saçmalık biz bu şarkılarla büyüdük nedense hiç böyle düşüncelere kapılmadık dinlerken, Bunları demekki alacakaralıkta dinlemek gerekiyormuş farklı yorumlar yapabilmek için aslında insanların sabahın köründe kalkıp herşeyi dikkatle dinleyip yorumlaması ge...

TOPRAK KOKUSU

Resim
Bir yaz yağmuru : yapay kokular kullanmıyor sahte değil cenneti anımsatıyor toprak kokarken Yağmur yağarken insan toprak kokusuna karşı içinden gelen bir tutkusu olduğunu hissediyor ona ihtiyaç duyduğunu anlıyor. Toprak temizlenirken kokuyor temizlendiğini anlıyorsunuz yapay kokular kullanmıyor sahte değil cenneti anımsatıyor Her sistemin adalet anlayışı inanca göre şekillenir, artık zulme tepki göstermiyorsa bir topluluk zulme inanıyor demektir yani bir şekilde oradaki haksızlık din halini almış olur, bir topluluk hırsızlığa karşı tepki göstermiyorsa yaptıkları şeyler içinde yaşadıkları  düzene göre şekillenir : günümüzde hırsızlık o kadar açık ve seçik yapılıyor ki herkese açık bir şekilde ve sınırsızca ve sorumsuzca adeta adam sende ne olacak sanki der gibi sorunsuzca sanki çalmak hakmış gibi, mesela bir hırsız bir insanın evine girse yada dükkanına girse kap kacak takım taklavat toplasa yada sadece birer adet yada birer parça alsa bu arada ev sahibi uyansa dükkan sa...

UHDE

Resim
Gece olunca ışıklar sadece burnumuzun ucunu görebilelim diye yanarlar gün ışığında bile burnunun ucunu göremeyenler görebilenlere ancak engel olabilirler (drsntp resimleri) NİTELİKLİ KARANLIK Umut tüketti en güzel yılları: bize sadece o yıllar içinde kalan eziklikleri, yılgınlıkları, suratlarının rabbi yesiri kalmamış pis sahtekarları, sürüm sürüm sürünen, sömürülen insanları, hutbelerinde artık hırsızlığın ve arsızlığın kul hakkının haram  olduğunu bildiren ayetlerin hadislerin okunmadığı hizmetlilerinin hizmetçi çalıştırdığı mabetlerini yazmak kalır. Akılca lazım gelen şeylerin yerine getirilip uhdesinden çıkılmadığı sevgi ve dostlukta sebat ve devam edilmeyen ahdini tutmayan sözünde durmayan kimselerin elit olduğu kaymak tabakayı oluşturduğu dünya ve içindekiler sürekli değildir hiç kimsenin böbürlenerek ortalıkta dolaşması onu kurtarmayacaktır farzımuhal insanlar hiç yaşlanmasa'da ölüm vardır kimsenin kimseye yan bakmaya dudak bükmeye hakkı yoktur. Denize nazı...